About me

Büyükşehir Belediyesi

Amerikan filmlerindeki ‘’İtalyan mafyası’’ tiplemesiyle öz kültürümüzün bozulmuş hali arasında sıkışmış kıyafetleri içerisinde, salyaları akan arsız bir köpekten farksız dudaklarından dökülen ‘’hepsi senin mi yavrum’’ tarzındaki üsluptan başka herşeye benzeyen üslupla , hayatında ilk defa kız görmüş gibi taciz dolu iğrenç bakışlarıyla otobüsteki kızı dikizliyor . Sıkışıklıktan fırsat bulmuş –kendine göre şanslı- bir başkasıysa önündeki kıza sürtünüyor ve içindeki azmış canavarı tatmin ediyor ...

Penceremin dışında korkunç bir sanayileşme , düzensiz bir yapılaşma ve hava kirliliği ... Bu zehri soluyan yaşı daha çok küçük ancak diğer yaşıtlarıyla organizeleşmiş bir sokak çocuğunun eli, hemen önünde giden ve kendisine birazdan ne olacağının farkında olmayan adamın, lüks bir mağazadan ülkemizdeki açlık sınırı bedelince aldığı buz mavisi kot pantolonun arka cebindeki hakiki deri kaplama, altı gözlü ; içi İMF’nin koruduğu , arka yüzünde George Washington’un resmi bulunan Amerikan Dolarlarının ve şehrin lüks marketlerinde alış-veriş ve ekstra puan kazanmaya lazım olan kredi kartlarının uyuduğu cüzdana hamle yapmak üzere ...

Bu sırada ismi lazım değil bir yanda mafya çetesinin üyeleri aylık haraçlarını almak üzere bellerinde silahla küçük esnaf dükkanına giriyor . Buraya yakın bir lisenin önünde hapçılar volta atıyor .

Ailelerin hafta sonları piknik yapması, dostların mangal ziyafeti çekmesi, havanın en doğal yöntemiyle temizlenmesi için dikilmiş asırlık ağaçların toplu halde bulunduğu ormanlık arazide insanlıktan çıkmış biri kız üç genç ‘ekmek almaya’ diye çıkıp kayıplara karışan küçük kıza tecavüz ediyor .

‘Yol benim hakkım’ diye arabasını hızla süren şoför, karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı kadını pahalı tekerlekleri altına alıyor . Bir başkası ise kaza atlattığı diğer bir şoföre dünyanın kaç bucak olduğunu göstermeye uğraşıyor .

Zaten hormonlu ve genetiği bozulmuş meyve satıcısı, pazarda yer kavgası yaptığı bir diğer pazarcıya doğru elinde bezbol sopasıyla ilerliyor . Pazar yerinin çok yakınlarındaki stadyumun hemen dışında ev sahibi takımın taraftarları ile deplasmana gelen takımın taraftarları analı, avratlı, taşlı, topalı, çakılı, sustalı savaşıyor .
Şike, skandal, çeteleşme, tarikatçılık, bölücülük, üçkağıtçılık, gasp, adam yaralama veya kurşun boşaltma, rüşvet, işsizlik, açlık .... bu tür kelimeleri duymaya alışkın olmuş tüm insanlar ...

Ancak burası dağ başı değil ! Burası dünya üzerindeki bir çöplük değil ! Burada yazılanlar siyah-beyaz bir Western filminin senaryosu da değil . Burası şu güne kadar hiç kimseye kalmamış ama özellikle bu aralar iyice boktanlaşmış dünyadaki kimin yönettiği bilinmeyen, değerleri kaybolmuş bir ülkedeki, gerçek ama gerçekle keşke yakından uzaktan alakası olmasa diye iç geçirmekten başka maalesef hiçbir şey yapamadığımız Bilmemne Büyükşehir Belediyesi !
Share on Google Plus

About fatxora

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum: