About me

Kalbindeki KısaMetraj Filmler

Korkular, öfkeler.... Çıldırmaya bir adım kala duraksamış düşünceler, masalsı düşler... Yüz kaslarını sonuna dek gerdirecek sevinçler, gözyaşlarınla dolu çam bardağı sert bir darbede kırdıracak anılar ... Tozlu rafların boyunu aşan mesafesinde yıpranmış kitaplar misali geçmiş...

Ne geçiyor ? Düşüncelerinden değil ; kalbinden ! Kalbinden neler geçiyor ? Yada soruyu şöyle açıklayayım . Uzun yada kısa boylu; sarışın, esmer yada kumral , mavi veya ela gözlü, çocuksu yada bulutlu bakışlı, büyük burunlu ve belli ki öpülesi dudaklı... Kimler geçiyor kalbinden ? Hiç kimse yada hiçbir şey mi ? Haydi ; yapma böyle ! Çocukluk en az onbeş durak geride kaldı ; bu duraktan sonra uzayıp giden ve sonunu göremediğim yol boyunca kandıramazsın beni ! Bir şeyler geçiyor belli ki dalgın gözlerinden , bir şeyler geçiyor belli ki sınırsız düşüncelerinden... Düşüncelerden geçen kişiler yada olaylar asla yansımazlar gözlere , fakat kalpten geçip giden kişiler yada olaylar gözlerde önce uzun metraj film olurlar ; zamanla da yitirilen hafıza ve kurulan düşlerle montajlanıp kısma metraj filmlere dönüşürler . Ne geçiyor ? Düşüncelerinden değil ; kalbinden ! Kalbinden neler geçiyor ? Kalbinden nasıl kısa filmler geçiyor ?

Kaçtır sen farkında olmadan bakıyorum gözlerine . Yakalıyorum kaçamak, ürkek, tutsak bakışlarını ve şifreli kanallarla izliyorum Shakespeare kaleminden dökülmüş trajik hikayeyi . İşte tam da bu anda... gözlerin gözlerime takıldığında... Bakışlarındaki kısa metraj film aniden kesiliyor . Sen “hiç bir şey yokmuş” havasında kalkıp giderken ben “tiyatroda perde arası verilmiş seyirciler” gibi salonu terkedip sigaramı içmeye başlıyorum . Bilmiyorum düşüncelerinden ve gözlerinden geçenleri . Zaten bunlar benim için önemli değil ; düşüncelerden geçenler başka düşüncelerden geçenlerin tesiriyle değişebilir ama kalbinden geçenler ... Hiçbir düşünce anlayışı kalpten geçene hükmedemez . Korkular, öfkeler.... Çıldırmaya bir adım kala duraksamış düşünceler, masalsı düşler... Yüz kaslarını sonuna dek gerdirecek sevinçler, gözyaşlarınla dolu çam bardağı sert bir darbede kırdıracak anılar ... Tozlu rafların boyunu aşan mesafesinde yıpranmış kitaplar misali geçmiş... Ne geçiyor ? Düşüncelerinden değil ; kalbinden ! Kalbinden neler geçiyor ?

Share on Google Plus

About fatxora

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.

0 yorum: